Gündem 28

Giresun Espiye İlçe Müftülüğünce, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında "Anma Programı" düzenlendi.

Espiye Merkez Camii'nde düzenlenen program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Çanakkale şehitleri başta olmak üzere tüm şehitler için eller semaya açıldı, niyazda bulunuldu.

Programın açış konuşmasını yapan Giresun İl Müftüsü Selçuk  Kılıçbay, Çanakkale Zaferi'nin, iman, cesaret ve fedakarlıkla verilen eşsiz bir imtihanın, çetin bir mücadelenin adı olduğunu vurguladı.

 "Çanakkale, hakkın batıla zaferidir"

 Çanakkale Zaferi'nin, Türk milletinin bağımsızlığından asla vazgeçmeyeceğini dünyaya bir kez daha ilan ettiği büyük ve tarihi bir kahramanlık destanı olduğunu ifade eden İl Müftüsü Selçuk Kılıçbay, "Bundan tam 109 yıl önce kazandığımız Çanakkale Zaferi, annelerin dualarıyla cepheye koşan, vatanı uğruna canından geçmeyi canına minnet sayan kınalı kuzuların, dünya durdukça unutulmayacak destanıdır.

Şanlı tarihimiz kahramanlık destanlarıyla doludur. Ecdadımız, Yüce Rabbimizin sözünü en üstün tutmak için nice beldeleri ve gönülleri fethetmiştir. İslam'ın izzetini, Müslümanların haysiyetini ve mukaddes değerlerini müdafaa etmek için canından, cananından, bütün varından vazgeçmiştir. Ancak tarihin hiçbir döneminde özgürlüğünden ve bağımsızlığından ödün vermemiştir. Zulme rıza göstermemiş, zalime boyun eğmemiştir. Çanakkale, bu anlamda tarihin yeniden yazıldığı yerdir. Çanakkale, bıyığı bile terlememiş olan kahramanların candan canandan geçtiği yerdir." dedi.

 "Çanakkale, savaş ahlakının yaşatıldığı yerdir"

Çanakkale'nin sadece bir zafer değil aynı zamanda dünyaya savaş ahlakının da öğretildiği yer olduğunu söyleyen  Müftü Kılıçbay, "Çanakkale, düşman askerinin yarasını gömleğiyle saran, kendi yarasına ise toprak basan, kırbasındaki suyu düşmanıyla paylaşan kahraman Mehmetçiğin dünyaya öğrettiği İslam'ın savaş hukukudur.

Çanakkale, Anadolu'nun her evinden, Rumeli'nin her bölgesinden, İslâm coğrafyasının her beldesinden imanı, gayesi ve duygusu bir olan müminlerin sıradağlar gibi omuz omuza vererek gösterdiği ümmet olma şuurudur." diye konuştu.