Farkındalık ve Bilinç
maknuts

Unutkanlık; insanoğlu için ya bir ödül ya da bir ceza(aslında her ikisi de ve insanoğlunun sınavının bir parçası)

Verdiğimiz ve bize verilen değerleri unutuyoruz, sevdiğimiz ve sevildiğimiz ânlarımızı, sevenlerimiz olduğunu unutuyoruz; acılarımızı unutuyoruz; vücudumuzda ki yaraların oluşum ve iyileşme aşamasında bize yaşatmış olduğu o korkuyla karışık olan acılarımızı unutuyoruz; kaybettiğimiz sevdiklerimizi unutuyoruz; ânı yaşıyor ve her şeyi unutuyoruz; biri ile tartışırken, tartıştığımız insanın kim olduğunu unutuyoruz; aramızda ki yakınlık derecesini, geçmiş iyilikleri, güzel anıları unutuyoruz; kazandığımız ânı ve kaybettiğimizi/kaybettiklerimizi unutuyoruz. Bize O ân için Dünya'nın en önemli şeyini yaptığımızı düşündüren/hissettiren şeyleri unutuyoruz. Neşemizi, sevincimizi, üzüntümüzü, kederimizi, sevgimizi, öfkemizi...

Sonluyu ve Sonu unutuyoruz...

İlim/bilgi öğrendikçe maneviyat/hissiyat zayıflıyor, ölüyor.

İnsan; bir bilgi ve ilim öğrenimi sırasında insana, doğaya ve yaşama karşı olan sevgisini beslemez, içinde ki sevgi ile ilgilenmez ise ilmi/bilgisi arttikca insana, yaşama ve yaşayanlara(aile, akraba, insanlar, canlılar, idealler ve inanç) karşı olan sevgisi azalıyor ve sevginin yerini saygılı bir umursamazlık alıyor.

Kişi için kendi değerlenirken, diğerleri değersizleşiyor.

Derin derin ve yavaşca nefes alıp vererek kan dolaşımının daha da yavaşlaması ile sakinliği sağlayarak kendi geçmişimizi, şu âna kadar yaşadıklarımızı düşünmeye çalışalım; karakterimiz, zihniyetimiz, yaşam tarzımız, kişiliğimiz, huylarımız, reflekslerimiz, ilgi alanlarımız, sevdiğimiz ve sevmediğimiz her şey ve genel ruh halimiz hepsi yaşamımız boyunca elde ettiğimiz ve etmeye devam ettiğimiz birikimlerin sonucu olarak, aynanın karşısında ve insanların bizlere bakarken gözlerinin ortasında ki o küçük, karanlık deliğin içinde ki(insanın göz ve yüz hatlarında hissedilebilen) görüntü ve görüntü ike ilgili seslerin tümü olarak duruyoruz, bakan gözlerin karşısında...

Birikimlerimizi ve tecrübelerimizi, hayata ve topluma aktarmalıyız; eğer bizler;

(100 Yıl . 365,6 Gün = 36.525 Gün

36.525 - 6.000(Gelişim<...) = 30.525 Gün

30.525 - 10.525(...>Ayrılış) = 20.000(...) Gün, bir ömür...)

yaşam alanlarımız da yaşadıklarımızın sonuçlarını, tecrübe ettiklerimizi, geçmişten bize aktarılanları, hayatın amacını, toplumsal birikimimizi, hayat ile ilgili elde ettiğimiz doğruları ve tecrübeleri; aynı yaşam alanını paylaştığımız, hayatının ilk 6.000 gününü yaşayan çocuklarımıza, kardeşlerimize, ileride yaşam alanımızı ve kaderimizi paylaşacağımız insanlara aktarmaz/aktaramazsak, kendi kontrolsüz tecrübelerini edinirlerse ve hayatlarını anladıkları gibi yaşarlarsa o toplum nasıl bir topluma dönüşür ?

Gözümüzün ortasındaki o zifiri karanlık (Gözbebeği) ?

Ne var orada ?

Baktığımız da orada ne görüyoruz ?

devam edecek...

Fındık Vadisi

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

giresundangelsin

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 33 29 1 90
2 FB  Fenerbahçe 33 27 1 86
3 TS  Trabzonspor 33 17 12 55
4 BJK  Beşiktaş 33 15 12 51
5 İBFK  Başakşehir 33 14 12 49
6 ÇRZ  Ç.Rizespor 33 14 13 48
7 KSM  Kasımpaşa 33 13 13 46
8 ANT  Antalyaspor 33 11 10 45
9 ALNY  Alanyaspor 33 11 10 45
10 SVS  Sivasspor 33 11 10 45
11 ADS  Adana Demir. 33 9 10 41
12 SAMS  Samsunspor 33 10 14 39
13 MKE  Ankaragücü 33 8 12 37
14 KYS  Kayserispor 33 10 13 37
15 KON  Konyaspor 33 8 13 36
16 GFK  Gaziantep FK 33 9 17 34
17 FKGK  Karagümrük 33 8 16 33
18 HTY  Hatayspor 33 7 14 33
19 PNDK  Pendikspor 33 7 17 30

Reklam

makmedya

Giresun Nöbetçi Eczaneler

giresundangelsin
istetiklagelsin

E-Bülten Aboneliği