Gündem 28

Giresun, güzel insanların öksüz şehri,

Yılların sayısal değeri artarken, kaderi geri giden şehir,

Antik çağda madenleriyle ün yaparken,

Denizindeki balıkları övülürken,

Bölgesindeki en korunaklı limana sahipken,

Ortaçağda dahi dokuma mamulleri ihracı yapılırken,

Dünyaya şap ihracatı yapılan diyar,

1580 lerde hatırı sayılır miktarda üzüm şırası üretilirken,

Giresun Limanının gümrük geliri XV ve XVI. yüzyıllarda 3000 akçe iken,

Ayrıca, bir de liman resmi adı altında vergi alınırken,

Bunun miktarı, defterde Nişi adıyla kaydedilip, Giresun adasıyla birlikte 420 akçe dolayındayken,

Şehirde üretimi yapılan keten bezi ve diğer dokumaların boyandığı bir boyahane de varken,

Keten bezi üretiminden sağlanan vergi 1500 akçeyi buluyorken.

1893 te, limanına haftada 5-6 vapur uğrarken,

1898 de limanına bağlı 42 mavna, 195 küçük gemi, 4 büyük gemi varken,

1898-1899 arasında 3165 yelkenli, 140 vapur uğramışken,

1901 de Fransa, Avusturya, Rusya, İtalya ve Almanya’ya ait kumpanya acenteleri faaliyet gösterirken,

Ayrıca yabancı ticaret misyonu da bulunuyorken,

İhraç malları arasında özellikle pamuklu dokuma, madenî eşya, bıçak, un, maden (gümüş, bakır) başta gelirken,

1890’da Mısır’a, Trieste’ye, Marsilya’ya ve Rus limanlarına mal gönderilmişken,

Bakırcılık yanında kilim, abâ, şal, peşkir, tire gibi dokumalar Giresun için ekonomik değere sahipken,

Bu hareketli ticaret, şehrin XIX. yüzyılın sonlarından itibaren fizikî görünüşünü de etkilerken,

1870’te dokuz han, 230 dükkân, 42 mağaza, dört boyahane, iki basmahane varken,

1871’de bir gümrük, bir telgrafhane, 10 han, 84 mağaza, 224 dükkân, bir hükümet konağı ve 968 hâne; 1880’lerde 22 han, 392 dükkân bulunduğu belirtilirken,

Cuinet ise on beş han, 464 dükkân olduğundan söz ederken,

1869-1880 döneminde şehrin nüfusu 9400-9800 dolayında idi.

Ayrıca sekiz cami, dört mescid, iki medrese, altısı Müslümanlara, ikisi Rumlara ait sekiz mektep, bir rüşdiye, üç hamam, on yedi fırın vardı.

Yıl 2014,

Nüfus 100 bini aşmış,

Gemiler limana sığmamış taşmış,

Dükkânlar çoğalmış,tezgahlaryollara kaplamış,

Oteller dolmuş, işadamlarına yer kalmamış,

Bakırcılık zirve yapmış,

Turizme önem verildiğinden, boyahanelere, dokuma tezgâhlarına ihtiyaç kalmamış,

…

Geri kalan gelişmeleri de okuyucuya bıraktım.

Tüm gelişmeleri ben mi yazacağım?